6 Nisan 2009 Pazartesi

Kapalıyı bitirdik ya, açığımız kusur kaldı!

Haftasonu dinlenmek içindir yanlış hatırlamıyorsam.. Cuma gününden başladı bi stres, pazartesiye kadar sürdü. bu nasıl bir dinlenmedir yahu? Uyku denilen şey kalmadı bende ve saat 12.00'da kalkmış olmama rağmen (bütün günümü yemiş gibi hissediyorum), hala uykumu alabilmiş gibi değilim. haftasonu zaten yapmak istediğim hiçbir şeyi de yapamamış gibi hissediyorum.. bir yandan her şey düzene oturuyormuş gibi olsa da, bu kötü hisler hiç gitmiyor. Neyse, ben konumuza dönüyorum hemen..

> 04 Nisan 2009, Cumartesi günü. Açık Öğretim ilk ara sınav günümüz!

Tamamen bir işkence! İlk olarak otobüs duraklarında bekleyen bir ton öğrenci tipli, ellerinde poşetler ve poşetlerin içinde de muhtemelen kalem,silgi ile sınava giriş belgeleri bulunan insanları görüyoruz.. İlk gün Allah'tan ağabeyim götürdü beni sınav yerine de, yoksa hayatta çekilmezdi o yol. Sınav yerine vardığımızda insanlara baktım da şöyle bir, nasıl da rahatlar.. kimsenin sınav umrunda değil gibi. bir grup kız arkadaşlar erkekleri kesiyor, bir grup erkek arkadaşlar kızları kesiyor.. Aman Allah'ım! Sonra çok yakın bir arkadaşımı gördüm de, rahatladım biraz ben de. Emre adındaki arkadaşım yanıma geldi, onda da bir şaşkınlık var.. ne yapacağını bilmez gibi! "ben niye geldim buraya lan?" tipi vardı. onu uykusuzluğuna veriyorum.. sonradan açıldı zaten.. en sonunda derslerin muhabbetine girebildik!
"naptın? çalıştın mı?" diye bir soru yöneltti bana..
"eh işte. 1 haftadır bakabildim anca" diyebildim ben de sıkıntıyla.
"ben de fazla çalışamadım ama kolay olur diye düşünüyorum. bi matematik zorlarsa zorlar, bir de muhasebeden biraz korkuyorum" dedi Emre..

zaten 4 tane dersten gireceğiz. yarısından şüphelisin be abicim! diyesim gelse de tuttum kendimi. çünkü ben de aynı şekildeyim :)

"valla ne yalan söyleyeyim, aynı durumdayım Emre'cim" dedim..
sonra bi an sormayı akıl edebildim;
"hangi bloktasın?"
"A bloktayım" dedi Emre..
"Aha, ben de A bloktayım. sınıfın hangisi?"
"18 No.lu sınıftayım.sen hangi sınıftasın?" dediği anda hayallerim yıkıldı adeta.. sanki bizim sınıfta olsa kopya çekebilecekmişiz gibi düşündüm. hani ikimizden biri de çok çalıştık ya sınavlara(!) birbirimize yardım edeceğiz aklımız sıra :)
"16 No.lu sınıftayım.neyse Emre'cim, hadi girelim içeri" dedim..

Yürümeye başladık ama yürüdükçe benim stresim iki kat artıyor. sonra kendimi avutma ve rahatlatma politikasını uyguluyorum;
"Emre, herkes Açık Öğretim sınavları kolay oluyor diyor.. Yani çalışmadan geçen çokmuş. Önemli olan sorularda mantık yürütebilmekmiş. E biz de akıllı çocuklarız hani, geçeriz değil mi?" diyorum..
"Geçeriz tabi kanka, rahat ol" diyor Emre de..
"Hıı, tamam o zaman. Yaparız yahu, n'olcak! Hem çok olmasa da çalıştık sayılır.. yani mantık yürütebiliriz değil mi?" diyorum..
"Yürütürüz, yürütürüz. merak etme sen! hadi başarılar Tunca!" diyor ve sınıfına doğru yürümeye başlıyor Emre.

İlk gün sınav bitiyor! ve matematikten hiç beklemediğim kadar çok soru yapıyorum.. Muhasebe sınavım da güzel geçiyor.. çünkü 15-20 tane kayıt sorusu var. e ben de zaten kayıtlara baktım hep kitaptan.. yani, doğru yapmışımdır herhalde! Temel Bilgi Teknolojileri dersi zaten bilgisayar dersi.. Windows ve Linux'un bir İşletim Sistemi olduğunu, Word ve Excel gibi programların işlevlerini ve yukarıdaki menü elemanlarında da neler bulunduğunu, ROM ve RAM'in ne işe yaradığını, giriş-çıkış birimlerini, yazılımların neler olduğunu bildikten sonra o sınavı geçememe gibi bir imkânınız zaten yok.. Hukuk dersine de hem çalışmıştım, hem de sınavda güzel mantık yürüttüğümü düşünürsek; güzel bir ilk ara sınav geçirdiğimi de düşünebiliriz..

Sınavdan çıktıktan sonra Emre ile evimize dönerken konuşmalarımız ayrı bi güzeldi. onun da sınavı kötü geçmemiş.. yani gerçekten çalışmadan bir şeyler yapabildik ama öyle de düşündüğümüz kadar basit değilmiş :)

Benim o an canımı sıkansa, ikinci ara sınavda gireceğim derslerin hiçbirine adam akıllı bakamamış olmamdı! İşletme dersine hiç çalışmamıştım. Temel Davranış Bilimleri sosyoloji ama sevgili düşünürlerin neler yaptıklarını tamamen unutmuşum.. O derse de birazcık bakabildim! İktisatsa tamamen bir korkulu rüyaydı benim için. Hani çalıştım ona da çok az ama, yok kardeşim! Öyle çok az çalışmayla geçilebilecek bir ders hiç değil..

Biraz daha bakabilmek için bu derslere sadece 3 saatim kalmıştı. Çünkü akşam da düğüne gidip, fotoğraf çekecektim. Sahi, düğün fotoğrafçılığı yaptığımı söylemedim hiç şu güne kadar :) zaten yeni başladım sayılır.. bu benim dördüncü düğünüm olacaktı! ve gece eve 1'de geleceğimi düşünürsek, stresim çok daha fazla artıyordu.. çünkü Uludağ Üniversitesi'nde gireceğim sınava ve bizim evden tam 1 saat sürüyor otobüsle. Ağabeyimin de tatil günü ve beni götürmek için uyanmasını isteyemem.. Kısacası benim pazar sabahı saat 7'de ayakta olmam gerekiyordu ve toplam 6 saat kadar uyuyacaktım! Önceki günden de uykusuz olduğumu düşünelim, işkence tamamen!

Güzel bir düğün geçirdik ve bunu şu şekilde süsleyebiliriz:
-Sevenleri sevdiğine vermediler, vermedileeeer.. güzel yüzlüm, şirin sözlüm çok gördüler, çok gördüleeeer! Abe kaynana, naptın bize? naptın bize? naptın bizeeee? Biz birbirimizi çok sevdik.. kaçıyoz bize, kaçıyoz yarimleeee!
Ahah, artık ezberledim bu şarkıyı. Gelin-Damat havası mıymış, neymiş :)

> 05 Nisan 2009, Pazar günü. Açık Öğretim ikinci ara sınav günümüz!

Tanıdık kimse yoktu ilk üniversitenin kampüsüne gittiğimde.. ve sınava gireceğim fakültede de hiç tanıdık göremedim. aman, zaten sınava 10dk. kala ordaydım ve kimseyle konuşacak vaktim de yoktu açıkçası..

2 saat süren sınavın yine sonuna kadar bekledim. zaten yine sınavdan en son çıkan bendim! yalnız önümdeki sırada oturan kıza takıldı kafam, "15dk'da sen ne yaptın da bitirdin sınavı?" diyesim geldi.. Yahu 36 tane işletme sorusu var ve sorular okunmalı. öyle kısa soru yok! çözeceğin matematiksel işlemi olan sorular da yok işletmede.. 30 tane Davranış Bilimleri sorusu var ki, e sosyoloji ve psikolojiyi lisede hepimiz gördük.. soruların uzun olduğunu ve okunmadan çözülemeyeceğini de biliyoruz! 36 tane İktisat sorusu var ki, zaten onlar ölüm.. yani 15dk.da bitebilecek bir sınav değil, hatta 2 saatte bile ben zor bitirdim. son 5dk. kala bitti benim sınavım ve son 5dk. kala sınıftan çıkmak yasak olduğundan tek başıma oturdum öyle en arka sırada.. İki tane öğretim üyesi vardı sınıfta, onlarla sohbet ettik 5dk. :)

Gelelim sınavımın nasıl geçtiğine!
Hiç çalışmadığım işletmeden bütün soruları yaptım.. hiç kafadan attığım soru yok yani! öyle güzel mantık yürütülebilecek sorular vardı ki, insanın bundan sonra da işletmeye çalışası gelmiyor :) Sınavdan çıktığımda "Benden personel değil, işletmeci olur abi!" diyesim geldi..
Davranış Bilimleri sınavım komediydi.. 5-6 tane düşünür sorusu vardı ve hepsini karıştırdım. aklıma hangisinin ne yaptığı gelmedi! sadece şunu hatırlıyorum; "Karl Marx, Hegel miydi neydi.. ondan etkilenmiştir ve çatışmayı savunur.. Karl Marx'ı görünce, çatışma şıkkını işaretleyeceksin abicim. o kadar!" diğer düşünür sorularıysa; kitapta sırasıyla hangisini okuduysam, onları işaretledim açıkçası.. yani kitapta sırasıyla hangi düşünürü tanıttıysa, soru sıralamalarına göre de onları işaretledim! Auguste Comte, Herbert Spencer, Durkheim ve Mead :)) Adamların isimlerini hatırlıyorum da, ne yaptıklarını tam olarak hatırlayamadım işte.. Mead düşünürümüze iki soruda şans tanıdım, Herbert Spencer,Durkheim ve Comte'a da birer sorularda şans tanıdım. Mead düşünürümüzün muhtemelen bi tane sorusu muhakkak tutacaktır, içime doğdu! Comte çok bilindik olduğunda tutmayabilir ama Spencer da muhakkak tutacak bakın! Durkheim ise geçen seneki sorulardan birinin cevabı olduğundan, onun durumu biraz şüpheli.. tutmayabilir yani :))
Neyse.. diğer sorular güzeldi ama. yine mantık yürütülebilecek sorular vardı. kısacası bu sınav da güzel geçti!

Amaaaa!
İktisat nedir öyle ya? tam 1 saat iktisatla uğraşmışımdır rahat.. hani ne biliyorum da, uğraştım(!) onu da bilmiyorum ama uğraştım yani. mantık yürütmeye çalıştım, o piti piti yaptım falan filan derken sorular öyle geçiverdi.. 36 soru da bitti ve sınavın bitimine son 5dk. kalmıştı! gerisini yukarda anlattım :)

UYKUM VAAAAR!
Alarmı çalmaya başlamış olmasına rağmen, eve geldiğim gibi hemen kendimi geri dışarı atasım vardı! 1 hafta boyunca eve dersler için kapanmış olduğumu ve ondan öncesinde de zaten çok fazla dışarı çıkmadığımı düşünürsek, gezmeye ihtiyacım vardı! Uykum var ama çıkıp gezmeye ve bol bol fotoğraf çekmeye de ihtiyacım vardı..
Kısacası, bunu da yaptım!
Çıktım, gezdim ve bol bol fotoğraf çektim.
Olaylar da olmadı değil, kötü olan şeyler de vardı ama bunları anlatmak istemiyorum.. şikayetçi değilim, kötü insanlar her yerdeler! sonuçta onlardan kurtulmaya çalışmaktan vazgeçtim, mücadele de etmiyorum artık.. kafasına göre davransınlar, ben de bildiğimi okurum öyle. sessiz ve sakin bir yaşam sürüyorum :)
Gece 1 gibi uyumuşum artık. ve 12.00'da ayaklandım!
Hala uykum olduğunu söylemeden geçemiyorum..

---

Dipnot: Çalışmadan açıktan bile öğrenilmez! Çalışmadan açıktan bile geçilmez!

2. ve söylemekten bıktığım Dipnot: Aşk ve sevginin değerini bilmenizi öneriyorum.. devir kötü, bulunmaz kötüden ötürü!

"duvara yazdım" kısmına yazmakla uğraşamayacağım için de küçük bir duvara yazdığım şeyi buraya eklemek istiyorum:

'rüyamda seni gördüm ve iyiki yarım kalıp uyandım.
çünkü sen ve ben, o çok sevdiğin aşk filmlerinin içinde yokuz..
masallar gerçek değildir; sen ve ben, sadece masaldan ibarettik..
bizimse, masalımız bile yarım kaldı.

7 yorum:

mehbup dedi ki...

Hayırlısı olsun,umarım dersleriniz çoğunu vermiş olursunuz..ilk sınav çok önemli çünkü..Bende atlattım o devreleri..Şu varki sınav yerlerini çok uzağa veriyorlar nedense,bu da insanlara eziyet oluyor..geçmiş olsun atlattınız,dilerim ikinci sınavıda başarıyla verirsiniz..

AuRa dedi ki...

sanırım bizim okulda girmişsin sınava umarum uğurlu gelir;)))

•düşler kon∫erves¡• dedi ki...

. ..

Selin dedi ki...

Başlık duygularıma tercüman olmuş, iki diplomayı bir arada alma fikri başlarken hoş gelmişti ama gördüm ki hataymış. Mahvoluyor insan. Haftasonu ben de 10 tane dersten sınava girdim ve beynim hâlâ normal işleyişine dönemedi. (dış ticaret 2'deyim, 2 tane de alttan dersim var ve derslerin okuduğum diğer bölümle ilgisi bile yok:-/ ) Galiba açık öğretimi yavaş yavaş bitirmek gerek, bu kadar dersin sınavına girince insan toparlanamıyor.

Çok geçmiş olsun, inşallah sonuçlar iyi olur da bu yorgunluğun karşılığını alırız :))

Perko dedi ki...

Dostum benimm, umarım verirsin tüm derslerini. Akıllı çocuksun sen. Senin çalıştığın stüdyo Uruguay'daydı di mi :D
Geçmiş olsun cnm arkadaşım :)

Zeugma dedi ki...

Sanki seninle birlikte yaşadık o 2 günü..Ne güzel ne içten anlatmışsın öyle :))
Diploman trank diye elinde ..Valla ben emin oldum iyice,aferin kardeşime :))
Demek arada düğün fotoğrafçılığı da var. Çok eğlenceli olmalı,dümtekler eşliğinde :D

Sonra birden bire en alt duvara tosladım..O ne iç yakan satırlardı öyle yaa..
Demek masalınız bile yarım kaldı :(

orange hero dedi ki...

@mehbup:

Teşekkür ederim, umarım dediğiniz gibi olmuştur :) finallere şimdi çalışma kararı aldım zaten, program yaptım..
Sevgilerle.

@AuRa:

Galiba öyle olmuş :) uğurlu geldiyse, ne mutlu.. ama uğura da pek inanmam aslında. çalışmadıktan sonra Allah da yardım etmez ki (: hani bu şeye benziyor biraz; eşeğini ağaca bağlama olayına :P bağlamadık, kaçmaz inşallah : )
Sevgilerle.

@sLn:

Kesinlikle çok zor oluyor :) Umarım senin de güzel geçmiştir. güzel dileklerin için teşekkür ediyorum.
Sevgilerle =)

@Perko:

Uruguay :)) Yok abi, bizim Hollanda çalışıyor :P ahah. canım benim ya : ) güzel dost. hoş dileklerin için teşekkür ederim, canımsın. bu arada telefonuma bu sabah kavuşacağım, ararım =)

@Zeugma:

Ablaaam :)) diplomam tank diye gelirse patlarız kii :p ıykk. iğrenç espri yaptım, farkındayım :D tırank diye gelsin o zaman :P off. devam ediyorum =) ihi. bugün şımarıklığım üzerimde çok fena..
masalımız filan yarım kalmadı yahu : ) öylesine duvara yazıyorum ben arada.. kendi yaşadığım bir şey değil yani! hayatımda kimse yok benim =) olmasını da istemiyorum sanırım. bilmem ki :)